Zenginleştirilmiş uranyum stokunu yaklaşık 3 tona yükselten İran, nükleer anlaşmada izin verilen oranın yaklaşık 15 kat üzerine çıktı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 17,6 kilogram uranyum ürettiğini bildirdi.
UAEA, üye ülkelerle paylaştığı 16 Şubat tarihli raporda, Tahran yönetiminin daha önce duyurduğu gibi yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum ürettiğini belirtti.
Rapora göre İran, zenginleştirilmiş uranyum stokunu 2 Kasım’da bildirilen yaklaşık 2 bin 442 kilogramdan 2 bin 968 kilograma yükseltti.
Ajans, İran’ın bildirmediği nükleer materyaller olabileceğinden endişeli
Raporda, “Ajans, İran tarafından bildirilmemiş bir noktada, kuruma deklare edilmemiş nükleer materyallerin olabileceği hususunda derin kaygı içinde. Söz konusu nükleer materyalin İran’ın güvenlik denetimi anlaşması kapsamında bildirilmesi gerekir.” ifadesine yer verildi.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak adlandırılan ve 2015’te imzalanan nükleer anlaşma, İran’ın, 202,8 kilogramlık uranyum stoku bulundurmasına ve yüzde 3,67’ye kadar uranyum zenginleştirmesine izin veriyor.
Anlaşmanın izin verdiği oranın 15 katı fazla stok
Böylelikle İran, nükleer anlaşmanın izin verdiği zenginleştirilmiş uranyum stokunun yaklaşık 15 kat fazlasına sahip oldu.
İran, ülkede onaylanan “nükleer yasa” kapsamında 5 Ocak’ta yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum ürettiğini açıklamıştı.
İran’daki “nükleer yasa”
Muhafazakarların çoğunlukta olduğu İran Meclisi, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nin 27 Kasım 2020’de öldürülmesinden kısa süre sonra nükleer faaliyetleri hızlandırmayı hedefleyen “Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması İçin Stratejik Eylem Planı” yasasını çıkarmıştı.
İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılan yasa, nükleer anlaşmanın taraflarının 21 Şubat’a kadar Tahran’ın bankacılık ilişkilerini ve petrol ihracatını normale döndürecek adımlar atmaması halinde İran’ın NPT kapsamında 2016’dan bu yana gönüllü olarak uyguladığı Ek Protokol’den ayrılmasını gerektiriyor.
Tahran yönetimi, Ek Protokol uyarınca UAEA müfettişlerinin nükleer tesislerini istedikleri anda aniden denetlemelerine izin vermişti. İran’ın Ek Protokol’den ayrılması, Ajans müfettişlerinin denetimlerinin sınırlandırılacağı anlamına geliyor.