Türkiye’nin Tiflis Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, “Türkiye ve Gürcistan arasında iş birliği ve karşılıklı dayanışmanın gelişmesinden Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) rahatsız olduğunu görüyoruz.” dedi.
Büyükelçi Yazgan, AA muhabirine, Gürcistan’da FETÖ ile mücadele ve bu yönde Gürcü tarafıyla yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
15 Temmuz tarihinin, Türk halkının demokrasiye sahip çıkma günü olduğunu belirten Yazgan, “Bugün, 15 Temmuz 2016’da Türk halkının demokrasiye sahip çıkması ve Türkiye’de devleti, toplumsal barışı, hukuk düzenini ve ulusal çıkarlarımızı, ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir oluşumun damarlarımızdan, kılcal damarlarımızdan temizlenmesi sürecinin yıl dönümünü yaşıyoruz.” ifadesini kullandı.
Yazgan, FETÖ ile mücadelenin zor bir süreç olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Bu süreç, tabii sancılı bir süreç. Yurt dışında FETÖ yapılanması, Türkiye’deki temizlenme sürecinden sonra gücünü belirli bölgelerde, belirli amaçlarla odaklamaya başladı. FETÖ’nün kendi yapılanması içindeki katmanları, hücreleri yurt dışında zaman zaman şekil değiştirerek zaman zaman başka oluşumların içine girerek bazen, Twitter başta olmak üzere, sosyal medyada, bazen sokakta görebildiğiniz varlığını sürdürüyor.”
FETÖ’nün Gürcistan özelinde geçmiş yıllara bakıldığında kendilerini burada saklamaya, mali işlemlerini ve kaynaklarını artırmaya, sürdürmeye ve buradaki varlıklarını korumaya yönelik bir hareket olduğunu görebildiklerini vurgulayan Büyükelçi Yazgan, şöyle devam etti:
“Ancak FETÖ ile mücadelede benim buradaki görev sürem içindeki gözlemim, en önemli gelişmenin buradaki Türk toplumunun ve Türkiye’yi seven Gürcü dostlarımızın Türkiye’ye yönelik tehdidin niteliği hakkında doğru bilgilenmeleri sayesinde bu yapılanmanın içinde yer alan kesimleri barındırmamaları olduğunu gördük.
Bazen bu yapının kurduğu okullardan geçmiş yıllarda mezun olmuş Gürcü dostlarımız, ‘Biz sizi seviyoruz, Türkiye’yi seviyoruz, nedir sizi rahatsız eden? Bu insanlar nasıl bu hale geldi’ diye sorduklarında, biz gerçekleri anlattığımız zaman Türkiye’de 15 Temmuz’a giden süreci ve bu süreçte zararsız gözüken ama sadece kendi çıkarını, kendi grubunu, bazen başka ülkelerin yönlendirmesi ile çalışan bir sistemi delilleri ile ortaya koyduğumuzda tehdidin büyüklüğünü anlıyorlar.”
Yurt dışında olan bir grup örgüt mensubunun FETÖ’nün ne kadar tehlikeli olduğunu hala görmediğini, görmek istemediğini ve kendilerini yalanlarla kandırmaya devam ettiklerini belirten Yazgan, “Dolayısıyla bu mücadele kesinlikle bitmiş değil.” dedi.
“İkili ilişkilerimize zarar vermemesi için çalışmalarımız tabii ki sürüyor”
Yazgan, FETÖ’nün Gürcü-Türk ilişkilerine zarar vermemesi için Gürcistan tarafıyla ortak çalışmalarını sürdürdüklerinin altını çizerek “Burada hukuk devletinin kuralları, Gürcistan’ın ve Türkiye’nin yasaları uyarınca; Türkiye’nin ulusal güvenliğine karşı faaliyet gösterebilecek bu yapıya mensup kişilerin ne Gürcistan’a ne Türkiye’ye ne ikili ilişkilerimize zarar vermemesi için çalışmalarımız tabii ki sürüyor.” diye konuştu.
Demokrasi ve insan hakları kavramlarının içini boşaltan ve aslında çok ince bir maske ile dolaşan FETÖ mensuplarının gerçek yüzünün her zaman ortaya konulması gerektiğine, özelikle Türk vatandaşlarının siyasi görüşleri ne olursa olsun yurt dışında FETÖ’nün tuzaklarından uzak durmalarının önemli olduğuna dikkati çeken Yazgan, “FETÖ bulunduğu her yerde Türkiye’ye düşmandır.” değerlendirmesinde bulundu.
Fatma Ceren Yazgan, FETÖ’nün Türkiye ile Gürcistan arasında sürekli gelişen ikili ilişkilerinden rahatsız olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Gürcistan, Türkiye için çok değerli bir komşu, stratejik ortağımızdır. Türkiye ve Gürcistan arasında iş birliği ve karşılıklı dayanışmanın gelişmesinden FETÖ’nün rahatsız olduğunu görüyoruz. AB üyesi ülkeler, AB ve ABD ile Gürcistan’ın iyi ilişkilerinden yararlanarak buradan tekrar Türkiye’ye karşı faaliyet yürütmeye çalışıyor. Gürcistan hükümeti, bu gerçekleri görüyor ve bu yapılanmanın Türkiye’yi, Türkiye-Gürcistan ilişkilerine zarar vermesini önleyecek gerekli önlemlerini de alıyor.”
FETÖ ile mücadele etmenin sadece devletin işi olmadığına işaret eden Yazgan, şu ifadeleri kullandı:
“FETÖ ile mücadele etmek sadece devletin görevi değil bu bayrağın altında vatanı ve milletini seven bütün yurtseverlerin görevidir. Bir daha 15 Temmuz’u Allah bize yaşatmasın. 15 Temmuz’da hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralanan gazilerimiz, o gece ve sonrasında örgütle mücadele için hayatını ortaya koymuş bütün devlet görevlilerimiz ve halkımız her türlü övgüyü hak ediyor.”
Büyükelçi Yazgan, Türk halkının FETÖ gibi yapılanmalara ülkenin geleceğini karanlığa sürüklemesine izin vermemesi gerektiğini vurgulayarak “Umarım, 15 Temmuz’u bir dahaki sene yad ederken, FETÖ’nün yurt dışındaki kalıntılarının giderek zayıfladığını ve bu yapının içinde yer alan bireylerin de nereye düştüklerini, nasıl kullanıldıklarını anlayacaklarını göreceğiz.” dedi.
Gürcistan’ın 30 yıldır bir devlet olarak demokratik geleneklerini ve kurumlarını güçlendirdiğini belirten Yazgan, “Buradaki FETÖ ile mücadelenin yanı sıra Gürcistan’ın ulusal güvenliğini ve hatta Türk-Gürcü ilişkilerini hedef alan yurt dışı kaynaklı manipülasyonlara karşı bizim Gürcistan’la paylaşabileceğimiz unsurlar da var diye düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
FETÖ’nün Gürcistan’daki faaliyetleri gittikçe azalıyor
Darbe girişiminin ardından FETÖ ile bağlantılı Tiflis’teki Nikoloz Tsereteli Uluslararası Okulunun, 2016-2017 eğitim-öğretim döneminde sona eren ruhsatı, Gürcü makamlarınca yenilenmedi.
2017’nin başlarında Batum’daki Şahin İlköğretim Okulu ve Lisesinin ruhsatı, tespit edilen eksiklikler nedeniyle Bakanlıkça iptal edildi.
Gürcistan Eğitim Bakanlığı, 30 Ağustos 2017’de FETÖ ile bağlantılı Özel Demirel Kolejinin ruhsatını yenilememişti.
2020’de Rustavi kentinde faaliyet gösteren FETÖ ile iltisaklı Şota Rustaveli İlköğretim ve Lisesinin lisansı iptal edildi.
Bakanlığın son kararıyla FETÖ ile bağlantılı faal okul sayısı 3’e düştü. Gürcistan’da, FETÖ bünyesindeki Uluslararası Karadeniz Üniversitesi (İBSU) faaliyetini sürdürüyor.
Ülkede, 1993’ten bu yana FETÖ okullarının bağlı bulunduğu çatı kuruluş olan “Çağlar Eğitim Kurumları” ismini “Özel Demirel Koleji Şirketi” olarak değiştirdi.
Öte yandan darbe girişimine kadar iş dünyasında çalışmalarını sürdüren Gürcistan Sanayiciler ve İş Adamları Derneğinin (GÜRSİAD) faaliyetleri de darbe girişiminin ardından durduruldu.