UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, gıdadan kozmetiğe birçok alanda kullanılan, şifalı özelliğiyle de bilinen lavantanın ekim alanlarına gelen ziyaretçiler, güzel kokular eşliğinde dolaşmanın keyfini yaşıyor.
UNESCO Dünya Miras Listesi‘nde yer alan Karabük‘ün Safranbolu ilçesindeki tarlalarda yetiştirilen lavantalar çiçek açtı.
Dünyada “en iyi korunan ilk 20 kent” arasında olan ve “açık hava müzesi” olarak adlandırılan, aralarında konak, han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin de bulunduğu tarihi yapılarıyla adından söz ettiren Safranbolu’da, üreticilerin son yıllarda ekonomik girdisinin yanında turizme katkısı dolayısıyla da tercih ettiği lavantalar, güzel görüntüsü ve kokusuyla insanları adeta kendisine çekiyor.
Osmanlı’nın şehir hayatını ve kültürünü bugüne kadar aktarmayı başarmasıyla “korumanın başkenti” unvanıyla da anılan ilçedeki lavanta tarlaları, “mora boyanan” görselliğiyle ziyaretçilerde hayranlık uyandırıyor.
Görüntüsü ve kokusunun yanı sıra şifalı özelliğiyle de bilinen lavantaları görmek için 500 dönümlük ekim alanlarına gelen yerli ve yabancı turistler, bol bol fotoğraf çekerek keyifli anlar geçiriyor.
“Lavanta ormanı” da turizmde yeni bir destinasyon oluşturmanın yanında ilçeye ekonomik değer katma yolunda ilerliyor.
“Lavanta tarlaları görsel şölen sunuyor”
Yaklaşık 10 dönümlük tarlasında lavanta yetiştiren Fazıl Çelikkaya, AA muhabirine, bitkinin martta ekildiğini ve temmuz-ağustos aylarında hasadına başlandığını söyledi.
Çelikkaya, 2 yıl ekim yaptıklarını ve üretimi her yıl artırdıklarını dile getirerek, “Lavanta bir çalı bitkisi. Yetiştirilmesi bu bölgeye çok uygun. Verimsiz topraklarda güzel yetişiyor, çok fazla su istemiyor. Lavanta tarlaları görsel şölen sunuyor.” diye konuştu.
Ülkenin birçok yerinde yetişen lavantanın tarihi ilçede üretiminin yaygınlaştırılmasını istediklerini belirten Çelikkaya, “Çekim yapmak için gelenler var. Biz bunun yağını ve diğer mamullerini de üretiyoruz. İnşallah daha da iyi olacak. 15 gün sonra hasadına başlanacak. Herkesi davet ediyoruz hasat yapmaya. Tarlaya gelenler resim çektirmekten, renginden, kokusundan gerçekten çok mutlu oluyor. İleride burayı turizme kazandırmayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.