Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, enflasyonla mücadeleyi ülkenin refahı için mutlaka kazanılması gereken bir savaş olarak gördüklerini söyledi.
Bakan Elvan, Ankara Sanayi Odası (ASO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ASO’nun Türkiye’nin en büyük ve en köklü sanayi odalarından biri olduğunu, başkent ekonomisinin kalbinin burada attığını belirtti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının 2020 yılından itibaren küresel gündeme damgasını vurduğunu kaydeden Elvan, küresel ekonominin yüzde 3 ve dünya ticaretinin yüzde 8’in üzerinde daraldığını, dünya genelinde milyonlarca kişinin iş gücü piyasalarını terk etmek durumunda kaldığını bildirdi.
Elvan, ülkelerin ekonomik istikrar için uyguladığı bu politikaların küresel enflasyona, bütçe açıklarına ve borçluluk seviyelerine çok ağır yükler getirdiğine dikkati çekerek, “İçinde bulunduğumuz süreçte hem yapısal hem de dönemsel pek çok riskle karşı karşıyayız. Oluşan hasarın giderilmesi de maalesef zaman alacak.” diye konuştu.
Yılın ilk 5 ayına ilişkin öncü göstergelerin, küresel ekonominin üretimde ve ticarette salgın öncesi seviyeleri geçtiğini gösterdiğini ifade eden Elvan, küresel değer zincirlerinde de yeniden bir şekillenme olduğunu dile getirdi.
Elvan, salgının, tedarik süreçlerinde tek bir merkeze bağlı olmanın sakıncalarını açıkça ortaya koyduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Çok uluslu şirketler, kendilerine yeni üretim merkezleri arıyorlar. Bununla birlikte, tıpkı yarı iletken çip tedariki konusunda gördüğümüz gibi Almanya, ABD ve Güney Kore gibi ülkeler devasa yatırımları hayata geçiriyorlar. Şurası çok net, böyle bir konjonktürde erken harekete geçen, fırsatları en iyi şekilde değerlendiren hatta kendi fırsatını kendisi oluşturanlar salgın sonrası dönemin kazananı olacaklar. İşte biz, Sayın Cumhurbaşkanımızca kamuoyuna duyurulan Ekonomi Reform Programı’nı tam da bu amaçla hazırladık. Bir taraftan pandemiyle mücadele ederken diğer taraftan da ülkemizin ekonomi politikalarının temel rotasını belirledik.”
“Desteklerin tutarı 141 milyar lirayı aştı”
Elvan, Türkiye’nin pandemi sürecini başarıyla yürüttüğünü belirterek, “Uyguladığımız politikalarla hem toplum sağlığını hem de ekonomiyi ayakta tutacak tedbirlere özel önem veriyoruz. Bütçeden ve çeşitli fonlardan sunduğumuz desteklerin tutarı 141 milyar lirayı aşmış durumda. Yıl sonuna kadar bu tutarın 191 milyar liraya yani milli gelirin yüzde 3,4’üne ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve ertelen krediler yoluyla ise 524 milyar liralık yani milli gelirin yüzde 9,3’ü kadar bir kaynak harekete geçti.” ifadelerini kullandı.
Özellikle yükselen ekonomilerde çizgi üstü ve çizgi altı desteklerin tutarının yüzde 7,7 olduğunu, Türkiye’de bu oranın yüzde 13’ü bulduğunu vurgulayan Elvan, şöyle konuştu:
“Böylesine zorlu dönemde üretimde ve ticarette süreklilik devam ettiyse kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi ücret desteği ve normalleşme desteği gibi mekanizmaların büyük payı var. Sanayicilerimize bu verilen desteklerin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu pandemi sürecinde de sanayicilerin ayakta kalmasında kısa çalışma ödeneğinin son derece katkı sağladığını ifade etmek istiyorum. Bahsettiğim bu 4 uygulamayla 9,5 milyon vatandaşımıza 55 milyar liralık bir destek sunduk.”
Bakan Elvan, kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere iş gücü piyasalarını canlandırmanın en temel öncelikleri olmaya devam edeceğini vurgulayarak, bununla birlikte fiyat istikrarının sağlanması ve cari açığın kontrol altında tutulmasının da ekonomi politikalarının odağında yer aldığını söyledi.
Enflasyonun nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin önündeki en temel engel olduğuna dikkati çeken Elvan, şunları kaydetti:
“Yüksek enflasyonun olduğu bir ortamda nispi fiyat yapısı bozulur, uzun vadeli karar almak güçleşir, içeride yatırım yapmak zorlaşır ve kaynaklar verimsiz alanlara gider. Sanayici önünü göremediğinde ekonomik istikrardan da bahsetmek mümkün olmaz. İşte bu yüzden enflasyonla mücadeleyi bu ülkenin refahı için mutlaka kazanılması gereken bir savaş olarak görüyoruz. Sorunu bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz, para, maliye, finansal sektör ve yapısal politikalarımız uyum içinde hareket ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak, enflasyon ataletini engellemek amacıyla yönetilen/yönlendirilen ürün ve hizmet fiyatlandırmasını enflasyon hedeflemesi politikasına uyumlu bir şekilde uyguluyoruz. Eşel Mobil Sistemi, bazı hizmet kalemlerinde KDV indirimlerinin devamı, elektrik ve doğal gaz fiyatlarında uyguladığımız sübvansiyonlar, kamu maliyesinin üstlendiği fedakarlıklardır.”
“Yapısal politikalara hız kazandıracağız”
Elvan, son dönemde üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında artan makasın kendilerini oldukça rahatsız ettiğini belirterek, “Üretici fiyatlarının hızlı yükselişinde döviz kuru geçişkenliği ve artan küresel emtia fiyatları temel rol oynuyor. Ülkemizin bu alandaki kırılganlıklarını azaltmak üzere yapısal politikalara hız kazandıracağız.” dedi.
Salgından sadece Türkiye’nin değil, tüm ülkelerin etkilendiğine işaret eden Elvan, şunları söyledi:
“Bu sorunları bizden daha fazlasıyla birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler yaşadı. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde Kovid-19’a yakalanan hastalar hastanelere alınmadı ama biz bu sorunların hiçbirini yaşamadık. Bunu mükemmel sağlık sistemimiz ve altyapımız sayesinde gerçekleştirdik.”
Yakın zamanda kuracakları Fiyat İstikrarı Komitesinin, enflasyon üzerinde risk oluşturan arz şoklarına karşı çözüm önerileri geliştirmeye odaklanacağını dile getiren Elvan, “Bu Komite, Merkez Bankası politikalarının yerini almayacak, bilakis Merkez Bankasınca uygulanan politikaları tamamlayıcı bir fonksiyon üstlenecek. Biz burada verimliliği odağımıza alarak üretim yapısında kalıcı ve rekabetçi bir yapıyı hakim kılıp fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek istiyoruz.” dedi.