İzmir’de daha önce kan uyuşmazlığı nedeniyle 3 bebeğini kaybeden bir kadının karnındaki bebeğe, gebeliğinin 28’inci haftasında kan transfüzyonu işlemi yapıldı. İzmir Şehir Hastanesi’nden Prof. Dr. Atalay Ekin, “Hataya yer bırakmayan bir işlem. En ufak bir işlem hatası, fetüsün hayatını kaybetmesine neden olabilirdi.” diye konuştu.
İzmir’in Menemen ilçesinde yaşayan Zehra Turan (31), kan uyuşmazlığı nedeniyle 2 bebeğini kaybettikten sonra Asya’yı dünyaya getirdi.
6 yaşındaki Asya’dan sonra hamile kalan ancak yine kan uyuşmazlığı nedeniyle bebeğini kaybeden Turan, 5’inci kez hamile kaldı.
Bu süreçte yine kan uyuşmazlığı sorunu olduğunu öğrenen Turan’ın karnındaki bebeğe, gebeliğinin 28’inci haftasında İzmir Şehir Hastanesi’nde kan transfüzyonu işlemi yapıldı.
İşlemin iyi geçtiğini belirten Zehra Turan, “Eşimle kan uyuşmazlığımız var. Kan hücrelerim bebeğe karşı antikor üretiyor. Bunun için de diğer kızımda bir sıkıntı yoktu. İki haftada bir kontrolle 38’inci haftaya kadar geldik. Ama bu bebekte kansızlık başladı. Midesinde asit oluşumu başladı. Geç kalırsak ilerleyebilirdi. Kan transfüzyonu işlemi iyi geçti. Gebelik sonlanıncaya kadar takip altında olacağım.” dedi.
”BEBEĞİN KALP ATIŞLARI İYİ”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Perinatoloji Ünitesi’nde gerçekleştirilen işlemle ultrason eşliğinde anne karnından bebeğin göbek kordonuna iğne ile girilerek kan transfüzyonu yaptıklarını anlatan Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Atalay Ekin şöyle konuştu:
“Anneden geçen antikorlar, bebekte şiddetli kansızlık yaratabiliyordu. Bu da fetüsün kalp yetmezliğine neden olup, hayatını kaybetmesine neden olabilirdi. Daha önce şiddetli kan uyuşmazlığı yüzünden bebek kaybı yaşamıştı. Şiddetli anemisinin tedavisi için bebeğe kan transfüzyonu işlemini gerçekleştirdik. İşlem sonrası ikinci günündeyiz. Bebeğin kalp atışları iyi.”
Gebeliğin sonuna kadar aynı işlemi 3 kez daha tekrar edebileceklerini belirten Prof. Dr. Ekin, bu işlem sayesinde bebek kaybının önüne geçtiklerini söyledi.
”EN UFAK BİR İŞLEM HATASI, FETÜSÜN HAYATINI KAYBETMESİNE NEDEN OLABİLİRDİ”
Kansızlığın ileri düzeye ulaşıp, kalp yetmezliği riskini ortaya çıkarabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ekin, “Kan transfüzyonu yapılmasaydı; vücudu su toplayabilirdi. Bu gebeliklerin yaşam şansı olmuyor. Bu işlem özellikli bir işlem. Her merkezde yapılması pek mümkün olmuyor. Diğer branşlar ile konseyde karar verdiğimiz hastalara uyguluyoruz. Mikrobiyoloji laboratuvarının uyumlu çalışmasıyla bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Hataya yer bırakmayan bir işlem. En ufak bir işlem hatası, fetüsün hayatını kaybetmesine neden olabilirdi.” ifadelerini kullandı.