Afganistan’daki Kabil Havalimanı neden önemli, Türkiye’nin önerisi ne anlama geliyor?

0
188

Türkiye ile ABD ilişkilerinde son dönemde öne çıkan konular arasında NATO güçlerinin çekilmesi sonrası Afganistan’ın başkenti Kabil’deki havalimanının güvenliği ön plana çıkıyor.

Bu konu, geçen hafta yapılan NATO Zirvesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmede de ele alındı.

Türkiye, NATO güçlerinin çekilmesinin ardından Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğini üstlenmeye devam etme teklifinde bulundu.

ABD tarafından gelen açıklamalarda Erdoğan ve Biden’ın bu konuda uzlaşma sağladıkları belirtiliyor. Son olarak, ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Türkiye’nin üstleneceği rolle ilgili detaylar üzerinde çalışıldığını ve bu konuda daha yapılması gereken işler olduğunu belirtti.

Afganistan’daki havalimanı neden önemli?

ABD ve NATO müttefikleri, yaklaşık 20 yıldır Afganistan’da asker bulunduruyor.

Biden, 1 Mayıs’ta başlayan geri çekilmenin New York’taki Dünya Ticaret Merkezi binaları ve Washington’daki Pentagon’a uçaklarla düzenlenen saldırıların 20’nci yılı olan 11 Eylül 2021’de tamamlanmasını hedefliyor.

ABD, 2001 yılında yaklaşık 3 bin kişinin hayatını kaybettiği saldırılardan El Kaide örgütü ve lideri Usame bin Ladin’i sorumlu tutmuş ve bin Ladin’in burada koruma altında olduğu gerekçesiyle Afganistan’a önce hava, sonra kara operasyonu başlatmıştı.

Aradan geçen 20 yılın ardından çekilmenin başladığı bu dönemde en önemli gündem maddesini başta Kabil olmak üzere Afganistan’daki kritik noktaların güvenliği oluşturuyor. Zira Afganistan’da halen Taliban etkili bir güç.

Taliban kısa süre içinde başkent Kabil’i bırakarak dağlara çekilse de, hiçbir zaman tam olarak bitirilemedi ve zamanla yeniden güç kazandı.

Şu ana kadar ülkenin en etkili gücü olan Taliban ile yürütülen barış görüşmelerinden sonuç çıkmadı. Bir başka ifadeyle ABD ve NATO askerleri, Taliban ile bir barış anlaşmasına varılmadan Afganistan’dan çekilmeye hazırlanıyor. Üstelik son dönemde ülkedeki şiddet olaylarında artış görülüyor. Bu da çekilme sonrası güvenlik konusunu daha da önemli bir hale getiriyor.

Dağlık bir bölgede yer alan, deniz ulaşımı olmayan ve karayollarında ciddi bir güvenlik sıkıntısı bulunan Afganistan’ın dış dünyayla bağının kurulabilmesi için bu havalimanı hayati bir role sahip.

Kabil Havalimanı, çekilme sonrası güvenliğin sağlanması konusunda öncelikli yerler arasında yer alıyor.

Bazı ülkeler, Afganistan’daki diplomatik misyonlarını tutmanın ön koşulu olarak havalimanı ve hava taşımacılığının güvenliğini öne sürüyor.

Dahası uluslararası yardım kuruluşları bu ülkeye gerekli insani yardımları bu havalimanını kullanarak ulaştırıyor.

Türkiye’nin önerisiyle ilgili neler biliniyor?

Türkiye, ABD ve NATO’nun çekilmesinin ardından Afganistan’daki güçlerini tutarak, Kabil’deki havalimanının güvenliğini sağlamaya devam etmeyi önerdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 7 Haziran’da Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, Afganistan konusunda görüşmelerin devam ettiğini ve Türkiye’nin öne sürdüğü şartların sağlanması halinde havalimanının güvenliği için asker tutulmaya devam edilebileceğini söyledi.

Akar, “Bizim şartlara bağlı olarak Afganistan’da kalma niyetimiz var. Şartlarımız nedir? Siyasi, mali ve lojistik destek. Bunlar yapıldığı takdirde biz Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda kalabiliriz. Şartlarımızla ilgili cevabı bekliyoruz” dedi.

Halen havalimanının askeri kısmının işletmesinden de Türkiye sorumlu.

Reuters haber ajansına konuşan bir Türk yetkili, uluslararası güçlerin çekilmesinin ardından havalimanının güvenliğinin sağlanması için buradaki Türk askeri sayısının artırılması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin Afganistan’daki uluslararası güç kapsamında yaklaşık 500 askeri bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da 14 Haziran’da Biden ile yaptığı görüşme ve NATO zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Afganistan konusunda bir mutabakat sağlandığını söyledi.

Erdoğan, Türkiye’nin Afganistan’dan çıkmasının istenmemesi halinde ABD’nin hem diplomatik hem de mali konularda vereceği desteğin önemli olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Taliban gerçeğini kenara koymak mümkün değil. Bir diğer konu yine Afganistan’da biz Pakistan’ı da Macaristan’ı da yanımıza alma düşüncemizi kendilerine söyledik. Şu an itibariyle bir mutabakat söz konusu. Bir sıkıntı söz konusu değil” dedi.

Türkiye’de ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise iktidarı önerisi nedeniyle sert dille eleştirdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu Üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, aralarında Avustralya’nın da olduğu bazı ülkelerin güvenlik kaygısıyla Afganistan’daki diplomatik temsilciliklerini kapatmaya hazırlandığını hatırlattı.

Çakırözer, “Herkes ayrılırken Afganistan’da bir tek biz kalacağız. Niçin? ABD’nin yeni yönetimi mutlu olsun, memnun olsun diye! Ülkede kontrolü ele geçiren radikal Taliban kimseyi istemezken, ‘Biz kalacağız’ diye tutturmak orada görev yapacak binlerce askeri ve sivil unsurlarımızı güvenlik riskine atmak olur” diye konuştu.

ABD ve NATO öneriye nasıl bakıyor?

ABD tarafından gelen açıklamalarda, Türkiye ile bu konuda anlaşıldığı yönünde ifadeler yer alıyor.

Bununla ilgili ilk açıklama ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’dan geldi. Sullivan, 18 Haziran’da yaptığı açıklamada, Erdoğan ve Biden’ın, Türkiye’nin Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin sağlanmasında önde gelen bir rol oynaması konusunda uzlaştıklarını söyledi.

Sullivan, Erdoğan’ın havaalanının güvenliğini sağlamak için ABD’den belli konularda destek istediğini ve Biden’ın bu desteği taahhüt ettiğini vurguladı.

Pentagon Sözcüsü Kirby de dün yaptığı açıklamada, detaylar üzerindeki çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

NATO Genel Sekreteri Jens Soltenberg, 14 Haziran’daki açıklamasında askerlerin geri çekilmesinin ardından Hamid Karzai Havalimanı’nın güvenliğinin nasıl sağlanacağı konusunda bir karar verilmediğini ancak Türkiye’nin bu konudaki müzakerelerde kilit rol oynadığını söyledi.

Haziran ortasındaki NATO Zirvesi’nin ardından yayımlanan ortak sonuç bildirgesinde asker çekilmesinin ardından teşkilatın Afganistan ile ilişkilerinin sona ermeyeceği, aksine “yeni bir sayfa açılacağı” belirtildi.

Bildirgede, “NATO, hem diplomatik hem de uluslararası toplumun varlığının devamı ve Afganistan’ın dünyayla bağlantısının önemi nedeniyle Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın faaliyetlerine devam etmesini sağlamak adına geçiş döneminde finansman desteği verecek. Ayrıca Afganistan konusunda ilgili uluslararası ve bölgesel ortaklarla da müzakereler sürecek” denildi.

ABD basını ise Türkiye’nin “kabul edilmesi güç” bazı koşullar öne sürdüğünü iddia etti.

Geçen hafta içerisinde konuyla ilgili görüşmelerin detaylarına ilişkin bir haber yayımlayan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Türkiye’nin Hamid Karzai Havalimanı’nın güvenliğinden sorumlu olmaya devam etmesi karşılığında başta S-400 füze savunma sistemi olmak üzere bazı konularda tavizler istediğini yazdı.

Gazetenin görüşmelere yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Türkiye’nin ABD’den S-400 füze savunma sistemini elinde tutma ve kullanmasına olanak tanıyacak bir anlaşmayı kabul etmesi koşulunu öne sürdüğü belirtildi.

Gazete, Türkiye’nin öne sürdüğü koşulların kabul edilmemesi halinde havalimanından ve Afganistan’dan askerlerini çekme tehdidinde bulunduğunu ve bunun da ABD’nin çekilme planı açısından kilit bir önem taşıdığını yazdı.

Taliban gelişmelere ne tepki verdi?

Afganistan’da şu andaki en etkili güç olarak gösterilen Taliban ise Türkiye’nin önerisine karşı çıktı ve tüm yabancı askerlerin çekilmesi çağrısını yineledi.

Reuters’a konuşan Taliban’ın Doha’daki Sözcüsü Suheyl Şahin, Türk askerlerinin çekilmesi gerektiğini söyledi.

Şahin, “Türkiye son 20 yılda NATO güçlerinin bir parçasıydı, bu nedenle ABD’yle 29 Şubat 2020’de imzaladığımız anlaşma uyarınca çekilmeliler… Diğer taraftan Türkiye büyük bir İslam ülkesi. Afganistan’la tarihi bağları var. Gelecekte yeni bir İslami hükümet kurulduğunda onlarla yakın ve iyi ilişkiler içinde olmayı umuyoruz” diye konuştu.

Reuters ise Taliban’ın Türkiye’nin önerisini reddetmesinin, topyekun bir savaşın Kabil’i tehdit etmesi durumunda Kabil’de misyonları bulunan ülkelerin ve örgütlerin personellerini nasıl güvenli bir şekilde tahliye edebilecekleri konusunda ciddi soru işaretleri yarattığı yorumunu yaptı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz